Kafeinin Psikolojik Etkileri
Kafein dünya üzerinde fazlaca tüketilen besin maddelerinin en başında gelir. Kahve, çay, kola gibi yaygın olarak tüketilen içeceklerin içinde hatırı sayılır miktarda bulunur. Birçok yiyecek ve içecekte bulunan kafein, genel olarak zararlı bir madde olarak algılanır. Fakat dengeli bir şekilde tüketildiği takdirde faydaları mevcuttur. Konu ile ilgili araştırmalara bakıldığında bazı ilaçların içerisindeki etken maddelerden biri olduğu görülür.
Kafein; merkezi sinir sistemini uyarır, solunum yollarının açılmasına yardımcı olur, enerji seviyesini yükseltir, dikkat dağınıklığını azaltıp odaklanmayı artırabilir. Ancak, aşırı doz kafein kullanımında bazı dikkat edilmesi gereken hususlar da mevcuttur.
Kafein, bazı insanlarda uykusuzluk, stres ve anksiyeteye neden olduğu gibi ciddi sağlık sorunlarına da sebep olabilir. Ortalama ve sağlıklı bir birey için günde 250-400 miligram arasında kafein tüketimi idealdir. Bu da yaklaşık 2-3 fincan kahve veya 5-6 fincan çaya tekabül eder.
Kafeinin bu yaygın kullanımı ve güçlü fizyolojik etkilerinin yanı sıra psikoloji üzerindeki etkisi yadsınamaz. Literatüre bakıldığında bu konu ile ilgili birçok araştırma yapıldığı görülür. Bu çalışmalar kahvenin insan psikolojisi üzerindeki etkisini anlama noktasında bize yardımcı olacaktır.
Kafeine Alışkanlık ve Tolerans:
Kafein alımı ve tüketimi, bu alışkanlığın tolerans ve yoksunluğu açısından incelenmiştir. 200’den fazla genç ev hanımına yapılan bir ankette kafeinin etkisinin önceki kullanım ile bir ilişkisi olduğunu sonucuna varılmıştır.
Yoğun kahve içenlerde, içmeyenlere kıyasla sabah kahvelerinden sonra daha az uyku bozukluğu ve daha az sinirlilik belirtisi görülmüştür.
Sabah kahvesi bırakıldığında kahve içmeyi alışkanlık haline getirenler sinirlilik, baş ağrısı ve huzursuzluk yaşamıştır. Kahve içmeyenler ise kahveye olumsuz tepki vermiş ve kahve içenlerin tam tersi etkiler yaşamıştır.
Ritchie (1975) kafeinli içeceklere karşı tolerans ve psikolojik bağımlılığın bir dereceye kadar ortaya çıktığını ve bunun bir sorun teşkil etmediğini düşünmektedir. Kahve veya çay içmenin sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu ve ölçülü bir şekilde tüketilmesi takdirde zararlı olmadığını söylemektedir.
Kafeinin Davranışsal Etkileri
Kafeinin merkezi sinir sistemi ve vücudun farklı organları üzerindeki uyarıcı etkisi dikkate alındığında davranış odaklı olarak bazı fizyolojik etkilere sebep olduğu görülüyor.
Kafein; daha hızlı, daha net düşünmeyi sağlar, uyuşukluk ve yorgunluğu giderir, daha uzun süre entelektüel çaba ve fikirlerin daha mükemmel bir şekilde ilişkilendirilme kapasitesini artırır.
Ayrıca duyusal uyaranların daha iyi algılanmasına neden olur ve tepki süresi azalır.
Kafeinin Uyku Üzerindeki Etkisi
Kafeinin merkezi sinir sistemini uyarması nedeniyle uykusuzluğa sebep olduğu bilinmektedir. Bu etkiyi araştıran araştırmacılardan Karacan (1976) uykudan yarım saat önce verilen kafein normal deneklerde uyku sürecini olumsuz etkilediğini bulmuştur. Kafeinsiz kahvenin ise uyku üzerinde hiçbir etkisi görülmemiştir.
Kahve içenlerin kafeinin uyku üzerindeki etkisine karşı geliştirdikleri tolerans Colton tarafından belgelenmiştir. Kahve içmeyenler kahvenin insomnik etkisine daha duyarlı iken, kahve içenler bu konuda nispeten duyarsızdır. Kahve içmeyenlerin uyku düzenleri bozulmuş ve uyku başlangıcı gecikmiştir.
Kafeinin ağır ve sürekli kullanımı toleransla sonuçlanır, böylece yüksek dozda kullanıcılar daha az uyku bozukluğu yaşar veya uyarıcı etkisini elde etmek için daha fazlasına ihtiyaç duyar.
Bunu da okumak isteyebilirsiniz. Kafeinsiz Kahve ve Amacı Nedir?
Kafeine Bağlı Psikolojik Bozukluklar
Aşırı kafein tüketimi sinirlilik, tekrarlayan baş ağrısı, huzursuz bacak sendromu, anksiyete ve depresyona gibi psikolojik bozukluklara sebep olabilir. Düşük dozda sıklıkla ortaya çıkan hoş uyarıcı hissi, yüksek dozda yerini anksiyete ve depresif nevrozlara benzeyen psikolojik semptomlara bırakabilir. Daha ciddi psikolojik sorunları olan kişilerin aşırı kafein tüketimi ile birlikte durumu daha ciddi hale gelebilir.
Dr. Green, Mikkelsen ve Neil kafein alımının psikiyatrik hastalar üzerindeki etkilerini gözlemlemişlerdir. Bu hastaların teşhis ve tedavilerinde kafeinin ciddi bir faktör olduğu sonucuna varmışlardır.
Kafeinin vücudumuz, sinir sistemimiz, zihnimiz ve psikolojimiz üzerindeki etkisi azımsanacak gibi değil. Kafeinin psikolojik etkileri üzerine yapılan araştırmalar, dengeli ve bilinçli bir şekilde tüketilen kafeinin fayda sağlayacağını ancak yüksek doz kullanımında bazı ciddi sağlık problemlerine yol açacağını göstermiştir. Kafein, odaklanmayı artıran, sinir sistemini uyaran bir yapıya sahiptir. Ancak, aşırı dozda kullanım uyku bozuklukları, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Sonuç olarak, kafeinin bu etkilerini ve neden olabileceği sonuçları göz önünde bulundurarak tüketmek de yarar vardır.
Yazarımız Zeynep Göktepe‘nin kaleminden.
Kaynakça: